Kayıtlar

Ekim, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

MİLLİ MÜCADELENİN KAHRAMLARINDAN BİRİ; TEĞMEN BEKİR SITKI

Ben Teğmen Bekir Sıtkı.   15. skoda otobüs bataryasının komutanıydım.    21 yaşında genç bir teğmendim.    Bağımsız bir bataryanın komutanıydım.   Hangi birliğe topçu desteği gerekiyorsa oraya gidiyordum. Birliğimiz düşman üzerine yürümüş, yorulmuş ve acıkmıştı.    Köylüler bolca un, yufka ve beyaz peynir verdiler   doymamız için  ama  haftalardır et görmeyen askerlerimin   gözüne   ilişen koyunu zorla alarak onları doyurdum.      Bense bir kenarda sırf askerlerime daha fazla et düşsün diye    peynir dürümüm'ü yiyordum.   Cumhuriyet için herkes bir şeyler feda etti. Biz her şeyimizi!

İSMET ÖZEL - AMENTÜ

Resim
İSMET ÖZEL - AMENTÜ İnsan eşref-i mahlûkattır derdi babam bu sözün sözler içinde bir yeri vardı ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman bu söz asıl anlamını kavradı geçti çıvgınların, çıbanların, reklamların arasından geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı kararmış rakamların yarıklarından sızarak bu söz yüreğime kadar alçaldı damar kesildi, kandır akacak ama kan kesilince damardan sıcak sımsıcak kelimeler boşandı aşk için karnıma ve göğsüme ölüm için yüreğime sürdüğüm eczâ uçtu birden aşk ve ölüm bana yeniden su ve ateş ve toprak yeniden yorumlandı. Dilce susup bedence konuşulan bir çağda biliyorum kolay anlaşılmayacak kanatları kara fücur çiçekleri açmış olan dünyanın yanık yağda boğulan yapıların arasında delirmek hakkını elde bulundurmak rahma çağdaş terimlerle yanaşmak için bana deha değil belgeler gerekli kanıtlar, ifadeler, resmi mühür ve imza gençken peş peşe kaç gece yıllarca acıyan, yumuşak yer...

NECİP FAZIL KISAKÜREK - SAKARYA TÜRKÜSÜ

NECİP FAZIL KISAKÜREK - SAKARYA TÜRKÜSÜ SAKARYA TÜRKÜSÜ İnsan bu, su misali kıvrım kıvrım akar ya Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya Su iner yokuşlardan hep basamak basamak Benimse alın yazım yokuşlarda susamak Her şey akar; su, tarih, yıldız, insan ve fikir Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir Akışta demetlenmiş, büyük küçük kâinat Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne? Kurşundan bir yük binmiş köpükten gövdesine Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için Hey Sakarya! Kim demiş suya vurulmaz perçin? Rabbim isterse sular büklüm büklüm burulur Sırtına Sakarya'nın Türk tarihi kurulur Eyvah eyvah Sakaryam! Sana mı düştü bu yük? Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük Ne ağır imtihandır başındaki, Sakarya! Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya? İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal Hamallık ki sonunda ne rütbe var ne de mal Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan Ve ayrılık; anneden, vatandan, arkada...

KÜÇÜK ADAM

Resim
YOLDA İKE N     S açları uzun, kolları kısa, boyu küçük olan adam duruşlu küçük,  büyük ağabeyi ile yolda yürürken ayağına fırın poşetlerinden biri takıldı. Gitmiyordu sanki canlıydı da  küçük adamın ayakkabısını çok sevmişti. çocukta ayakkabısını kurtarmak için cenk edebilirdi çünkü; severek almıştı ayakkabısını. bir numara büyüktü  Ancak bu çocuk için hiç de mesele olmamıştı. Ayağını sağa sola kasıp Ağabeyine çaktırmamaya çalıştı amma ve lakin Ağabeyi bir tilki kadar kurnaz hareketlerle kardeşinin elini bırakıp poşete ayağının altını gösterdi. ve poşetin acıklı sonu vuku bulmuş oldu.  NECMİ EDİP  tarafından yazıldı. x